Dilara KILINÇ

Psikoloji ve sanat terapisi alanında uzmanlaşmış, yaratıcı ve motivasyonu yüksek bir profesyonel. Bilişsel Davranışçı Terapi ve Travma Psikolojisi eğitimlerini tamamlamış, çocuklarla ve özel gereksinimli bireylerle çalışarak onların sosyal ve duygusal gelişimlerini destekleme konusunda tecrübeli. Sanat terapisi ve oyun terapisi uygulamalarıyla bireylerin kendilerini ifade etmesine ve güçlenmesine katkıda bulunmayı hedeflemektedir.

Gelecekte, psikoloji ve sanat terapisi alanında uzmanlığını artırarak daha geniş kitlelere ulaşmayı hedeflemektedir. Özellikle özel gereksinimli bireyler için daha erişilebilir ve etkili terapi yöntemleri geliştirme konusunda çalışmayı, aynı zamanda uluslararası projelerde yer almayı planlamaktadır. Bu doğrultuda, hem bireysel hem de toplumsal iyileşmeye katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

Psikolog kimliğimin yanı sıra, teknolojiyi yakından takip eden biriyim. Prompt engineering eğitimi alarak yapay zeka araçlarıyla çalışma konusunda uzmanlık kazandım. Bu eğitim, yalnızca mesleki ufkumu genişletmekle kalmadı, aynı zamanda teknolojik yenilikleri meslek hayatıma entegre etme becerisi kazanmamı sağladı. Dijital araçlarla etkin şekilde çalışarak terapi süreçlerinde, eğitim materyallerinde ve içerik geliştirmede daha etkili sonuçlar elde etmeyi hedefliyorum."

Doğa yürüyüşleri benim için adeta bir kaçış noktası. Doğanın huzurunda yürürken, hayatın karmaşasından sıyrılıyorum ve zihnim tamamen berraklaşıyor. Orman kokusu, kuş sesleri, ayağımın altındaki toprağın hissi... Bu anlarda gerçekten yaşıyor olduğumu hissediyorum. Bu yürüyüşler, stresimi azaltırken bana daha dengeli bir ruh hali kazandırıyor.

Yoga ise benim için bedenimle zihnim arasında bir köprü. Matın üzerine çıktığımda, tüm dünya duruyor ve sadece kendime odaklanıyorum. Her bir nefes alışım, beni daha sakin ve dengeli birine dönüştürüyor. Özellikle yoğun bir günün ardından yoga yapmak, içsel huzurumu yeniden bulmamı sağlıyor.

Gitar çalmak ise tamamen başka bir dünya. Ellerimin teller üzerinde gezinmesiyle ortaya çıkan melodiler, duygularımı ifade etmenin en güzel yollarından biri. Kimi zaman içimi döküyor, kimi zaman ise kendimi yeniden keşfediyorum. Melodiler, ruhumun dili gibi...

Akrelik boyalarla resim yapmak, yaratıcılığımı serbest bırakmamın bir yolu. Tuvalin başına geçtiğimde zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Renkler, dokular ve çizgiler arasında kaybolmak beni hem rahatlatıyor hem de düşündüklerimi ya da hissettiklerimi anlatmamı sağlıyor. Her tablo, benim için bir hikaye, bir duygunun yansıması.

Bu aktiviteler, hem beni dinlendiren hem de kendimi daha iyi anlamama yardımcı olan vazgeçilmez parçalarım. Psikolog olarak da danışanlarımın bu tür aktivitelerle kendi iç dünyalarını keşfetmelerine ilham oluyorum. Kendimde deneyimlediğim bu huzuru ve farkındalığı başkalarına da aktarmak, mesleğimin en değerli taraflarından biri.

Sanat terapsi